Cumartesi, Ocak 01, 2011

Everything Is Illuminated.

Bugün belki de yaptığım en iyi şey; oturup bu filmi izlemekti.
Son zamanlarda devamlı olarak 'soy ağacım nasıl acaba?' sorusuyla yaşarken; bu filmin ortaya çıkması, vejeteryanlıkla ilgili devamlı duyduğum 'what's wrong with you?' sorusunun komikliği vs. vs. Hayat bazen hiçte rastlantı olmayan şeyler çıkarıyor karşıma.

Son zaman larda hissettiğim yalnızlaşma isteği bu yılbaşına yalnız girmeme neden oldu, ve gerçek anlamda hiçte ezikçe, zavallıca bir durum olmadı. Bir sürü insanın arasında yalnız kalmak bence çok daha zavallıca bir şey; ya da birilerine kendini beğendirmeye çalışmak. ve evet son zamanlarda 3.şahıs olarak gevezeliklerimi daha rahat izleyebiliyorum; çok fazla şikayet ediyorum her şeyden. kimbilir belki haklıyımdır; bilmiyorum. Ama gereksiz bir gevezelik gibi geliyor artık bana. Eğer gideceksem, yeni bir şeylere başlayacaksam en birilcil görevim, yaşamın beni yormasını engellemek olmalı. İnsanların beni yormasını engeleyeblmeliyim, kendimi yormayı da.

Belki geleneksel yılbaşı kararları gibi görülüyordur, kimbilir belki zamanlamam gene bir rastlantıdır, şu anda mesela cnbc-e de yeni bir dizinin başlaması da bir tesadüf. Ama tesadüfler belirlemiyor mu hayatımızı?
Aslında seçimlerimiz belirliyor hayatı; yılbaşı 'partisine' gidip gitmemek, spor yapmayı seçip seçmemek, sigarayı bıraıp bırakmamak, ingilizce çalışıp çalışmamak... Seçimler sonuç getiriyor, birşeyi gönülden isteyip istememek belirliyor hayatı. Belki seneye Berlin Filarmoni orkestrası yılbaşı konserini canlı canlı izlerim; belki seneye Yeni Zelanda'da, Hindistan'da, Ukrayna'da ya da Neplade arazi yapmaya giderim. Kimbilir? Geçen sene sorsalardı, bu sene İngiltere'ye ya da İtalya'ya gideceğim de aklıma gelmezdi. Sigarayı bırakacağımda, yalnızlığıla barışacağımda. Tek dileğim var; gezmek, görmek, doya doya yaşamak.. Belki üç gibi görünüyor ama aslında hepsi aynı mutluluğu veriyor insana.

Asabiyetim istediğim çok fazla şey olmasından, bir türlü karar veremiyorum aslında neyi istediğime. Birden fazla şey olmak istiyorum. Olabilirim belki, olmalıyım. Ama hepsinde çuvallamakta var sonunda. Ama denemeden bilemem değil mi? Mesela şimdi çıksam, şu aptal spor salonuna yazılsam, haftada en az 3 gün spor yapsam 2 ay sonra hala biraz olsun iyi hissetmiyor olsam kendimi, tökezler miyim??
Yazıldığım piyano kursuna devam etsem, haftada 1 saatte olsa; farklı birşey üzerine çalışsam. belki wii almak için para biriktirmek yerine evime piyano alırım. mutlu biri olurum belki çalışırken. Beethoven çalamam belki hiç, ya da Chopin ama birşeyler tıngırdatırken, yeterli olurdu benim için. Ama yapamamak yapamayacak olmak korkutuyor beni. Oysa kime ne kanıtlıyor olacağım ki? Kendime karşı sorumluyum hayatımda ve belkide artık biraz olsun rahat bırakmalıyım kendimi. Mükemmeliyetçi cadı ölmeli artık; evet belki bu sayede bir şey olabileceğimi düşünüyorum ama kendimi mutsuz etmekten başka işe yaramıyor.
'Black swan'. Sonunda kendimi öldürmek istemiyorum....

1 yorum:

Unknown dedi ki...

yılbaşı dediğin koca bir yalan be Demo... insanların mutluluk taklidi yaptıgı bi yalan işte...

nedir yani, bir günü öncesinden önemli kılan...

ama hayaller onlar baska... cok güzel hayaller kurmussun demom, piyanoyu da al wii yi de al bence. wii ye sıkı bi partner lazım yalnız, ben ank.ya gelince oynamaya adayım:)

hayat,önümüzden akıp gidiyor yaş 26 oluyor... dolu dolu yaşayalım demom, hep çakırkeyif hep mutlu...

ben acıkcası bunun için çalısıp, bunun için uğrasıyorum be demomm...