Cumartesi, Temmuz 21, 2012

Hayat tekerrürden ibaret.

Böyle bir cezaya ne neden oldu gerçekten merak ediyorum.
Bir bilgisayar ekranına bakmanın boşluğu içimde derin bir yara bırakıyor her geçen saniye...

Gökkuşağı yok oldu içimde. Bir haftalık mutluluğum uçup gitti. Yazı yazmanın verdiği bir rahatlama var belki içimde ama yetersiz kalıyor bu tip bir acıda. Sadece bir övünme eylemi. Boşluğa yapıştırılan bir fayans adeta. Üstünü kapatmaya çalışıyorum sadece. Ve lanetler olsun ki, işe yaramıyor. Bu ana, bu hisse nasıl geldiğimi açıkca görsemde, artık pek bir anlamı kalmadı.

İnsanlar uğurluyor, haftasonlarımı sinir krizleri geçirip bilgisayara küfrederek geçiriyorum. O kadar derin ve anlamlı bütünlüğüm. Şu andan itibaren nasıl hisseder insan denen yaratık? Organiklik ne kadar mutlu eder bir bünyeyi? Her şey eşsiz şu anda gözümde, ama bir o kadar çorak. Bomboş bir kalp var bende şu anda, her saniye bir başka mutsuzluk kaynağı. Şarkılar kifayetsiz. Sen gittiğinden beri gülüm ile başlayan cümleler kurabilecek kadar arabeskim. Tahammülsüz bir bencillik var içimde. Kahretsin, gene aynı umutsuzlukla beraberim. Bekle, beklentilerini içine göm ve bam! bir gün uyanırsın ve yabancısındır her şeye. Kaybetmiş, yorulmuş ve bitkinsindir.

O benim işte, gittiğin andan beri bitkisel bir yaşamda sürünüyorum... durağan bir sıkıntı, bitmeyen bir hüzün. Ne yaptım ben? kime ne yaptım? bu ceza niye?