Pazar, Kasım 22, 2009

yaşıyormuş gibi yapabilirsin,
mış gibi.
devam eden hayatının akışını etkileyecekmiş gibide davranabilirsin.
uyku düzeninle oynayıp, yemek yeme alışkanlığını darmadağın edebilirsin.
kendini önemli bir 'şey' miş gibi kandırıp, çalışmaya, düzelmeye çalışabilirsin.

but you know what?!

life is too short.

kendimi hayallerimde dev adamlara çevirebilirim, bir aktrist olabilirim, kim bilir bir süperkahraman bile olabilirim. ama hiç kendim olamam. olmam. olabilen insanlara gıpta ederim. içimde bölünmüş binlerce karakterle, duygu kırıntılarıyla nereye ne olabilirim diyorum, evet devamlı aşağılıyorum kendimi. eee? ne geçiyor elime. hala oturup şu lanet bilgisayarın başına, yararlı bir şeyler yapamıyorum. tüm gün yatakta kalmak istiyorum, hayallerimde yaşamak istiyorum. gittikçe bir histeriye dönüşüyor bu yaşam. nerde yanlış yapıyorum diyorum. hayal kurmam mı, onlara inanmam mı, kendi hayatımı artık anımsayamamam mı problem?

ertele. hayatı, hayalleri ertele. yarına. ertesi aya. ne fark eder; hiç birini yapmak istemiyorsun. hahaha, ne yapmak istediğini bile bilmiyorsun. yalnızken, bunları düşündüğünde, karamsarlığın dumanlandırdığında kafanı, devamlı sigara içmek istediğinde ya da kafanı yastığa her koyduğunda çözümsüzlüğünü görüyorsun durumunun. ve böyle olmak sanırım hoşuna gidiyor. herkes gibi değilsin. siktir. herkes kadarsın. ama içinde umutsuzluğu büyütebiliyorsun. yaptığın hiç bir şey yok bebeğim. eskiden vardı, eskiden ne joss, ne alan vardı; bunlar umrunda bile değildi. gerçekliğin sokaktaydı, kraldın kraliçeydin ama gerçekten hissederdin. şimdi hepsi beynindeler, beynin dağılmış, sulanmış. kahveyle uyanan, uyuşuk, tembel. nerede sosyalliğim? nerede kahrolası başarılarım? yalnızlığa hangisi çare? ve biliyorum hiçbir şey çaresi olmayacak. kabullenmem gerek. aşık olamıcam bir daha, izin vermeyeceğim kendime. kimseye güvenmeyeceğim, mr töre'nin miss versiyonu olacağım. yalnız, mutsuz, asabi. neden? uyduruk geleceğimde neden hep aynı histeri var?

beyaz giyinmiş kadınlar gördüm rüyamda, bembeyaz ciltleri vardı. kırmızı dudakları simsiyah bıyıklarını saklayamıyordu. neden düşlerim bile çarpık? düşlerim bile huzursuz? hayır hayır yanlış anlatmıyorum, kendimle uğraşmıyorum. beynimi kusuyorum. hahahaha kusma kelimesine bayılıyorum.

bilinç akışı gibi. kıçından bakınca olaylara herşey çok daha havalı oluyor. herkes yanlış, herşey seninle alakalı.

bir balık var zihnimde. kahvemin kısmetinde.

-değiştirebilir misin? beni? hayatı? duygularımı?
-hayır. sen kendin yapmalısın.
-yapabilsem, yardım isteyecek kadar alçalmazdım.
-yardım istemek alçalmak mı sence?
-seninleyken; evet.
-ne demek şimdi bu?
-yarın hepsini kafama atacaksın, aldıklarımı, söylediklerini. biliyorum
-ne? nasıl? ne diyorsun sen? biz seninle ilk defa karşılaşıyoruz burada, adını bile bilmiyorum.
-hep aynı numara
-anlamıyorum
-anlayacaksın, senide haplarımla uyuttuğumda, bir önemin kalmayacak aslında
-hani şu yeşil küçük olanlar mı?
-evet, orman kadar yeşiller, kusmuk kadar gerçek.
-öldür beni o zaman. hemen şimdi.
-öldüremem, seninle işim bitmedi.
-ne var başka? bize yazdığın roller neler?
-bilmiyorum, oynamak; seninle ve gerçekliğinle oynamak, hoşuma gidiyor sadece.
-gerçeklik, oynanması tehlikeli birşeydir oysa. benide kendinide yokedebilirsin. bilirsin herkes bazen ipin ucunu kaçırır. sen bile. istersen ipin ucunu kaçırabilirsin. bir bakarsın, asıl istediğin ipsiz bir hayat.
-deneyemem bile.
-neden?
-yalnızım dedim ya.
-güven gerekmez ipler için, geri almayacaksın ki onları bırakacaksın sadece...garantici olma bu kadar
-garantör istiyorum, dna'm da var. bıraır gidersem, son kez kendimede sırt çeviririm gibi geliyor.
-mış gibi yani.
-ipler geriyor beni. oysa. keşke...
-yapabilirsin ve bunlar için bana gerek yok, arkadaşınmış gibi yapabilirim durmadan, ama değilim, yeni tanıştık seninle ve açıkcası seni sevmedim. bu kadar depresan, anti kahraman.
-sevmeni ummuştum oysa.benim olabilirdin. belki sonunda ben olabilirdin. yeni bazen iyidir.
-yeni her zaman iyidir.
-ben olsana biraz, ipsiz bir hayat versene bana.
-hayır, sorumluluk istemem. ipsizim diyorum sana, senin kukla oynatıcın hiç olamam.
-tamam
-umutsuzlanma
-tamam
-öldürsene beni
-yeşil mi olsun, mavi mi?
-yeşil iyidir, boğulmak istemem.
-tamam, elveda; ipsiz arkadaş
-elveda.