Pazartesi, Temmuz 17, 2006

söylenmeyecek sözlerle bozduğun zaman an'ı, geri alınması zor nefreti kazanırsın.
boşversen de herşeye ,sonradan pişman olsan da ya da
artık anlaşılması gereken anlaşılmıştır. görev tamamlanmıştır.
bazı şeyler olmaz zorla, zorlamamak lazım.
bazı genlerde yazmaz işte anlayış, anlamazdan gelmekte sende yazmayınca ya da
olmuyor zorla, zorlamamak lazım.
bana mı öyle geliyor olması lazım?
aslında değil biliyorum; zorlamaya çabalıyorum, olmayınca da kendikendime seviyorum.
'hem bana mı seviyorsun ki?' demiş penguenimiz.
yeteneksizliğimin sonundaki karanlık yiyip yutarken beni
hala şu onların seksten başka şey düşünememesine şaşıyorum.
parçalamak, karelemek, parçapinçik etmek yetmediyse bünyene
sadece bunları yaparken aldığın o küçücük ama gerçek mutluluğa sevin.
yapma böyle; çevrene rahatsızlık veriyorsun,
kalbini yeni yapıştırdım, kurumadan alıp gidiyorsun,
hey!
nereye gidiyorsun, gene o saçma cümleyi kurup 'bilinmeze' deme bana!!
kendi kendine söyleyip durma;
bağır!!!!
içindeyim ben senin
hani durdurmaya çalışsanda konuşmaktan vazgeçmeyen kafandaki o ikinci ses! benim o işte, benim.
ortaya çıkan arada toparlayan parçaları,
birleştirmeye çabalayan ama hep kaybolmuşları arayan.
sonunda küçülerek kaybolan.
sevgi bu kadarsa ve sevgiden anlaşılan iki akrobasi hareketiyse ya da
bırak kaybolalım beraber..

Hiç yorum yok: