Cuma, Eylül 22, 2006

uykum var
uyumak istemiyorum
yapacağım
en azından yapmaya başlayacağım o kadar çok şey varki..
ilginç olan duygularımın çok değişken olması
dün mesela içime kapanıktım,utangaçtım, sıkılmıştım her şeyden
bugün durmadan konuşmak istedim..
duygular her canlının bir şekilde yapması gereken çevreye uyum kuralının bir versiyonuymuş,
yani; insan çevresine daha kolay uyum sağlamak, hayatta kalmak, daha kolay karar vermek ve harekete geçebilmek için duygulara sahipmiş.
duygulardan yoksun olmak demek doğamıza tersmiş.

yağmur yağdı bugün, ıslandım.
şemsiyem yoktu yanımda, kırılmıştı.
kimse şemsiye almadı bana, kimse şemsiyesini paylaşmadı benimle
ya da.
gitgide yalnız olmaya başlıyorum ve dostlarım küsüyorlar bana.
neden ne olursa olsun; dostlarım çabucak küsüyorlar bana.
yalnızlaşıyorum ve sanırım bu bile duygu sömürüsü sayılıyor.
işin komik tarafı ne sinirlenebiliyorum bu duruma nede kızabiliyorum artık. takmadığımdan,umursamadığımdan değil; kırılmadık bir yanım kalmadığından; kırılan incinen insan sinirlenir , umursar çünkü(bence).
yapamadıklarım hep 'yapmıyorum' gibi algılanıyor. neden peki? ben yapamıyor olamayacakmıyım hiç? zamanı ayarlayamayan, arayamayan, hızlı düşünemeyen, kendiyle meşgul, yapabileceklerinden mutlu hayallere kapılmış, hüzünsüz, kalıpsız, belkide kafası karışık, meşgul.. olamayacakmıyım hiç? ve bunlar neden olarak sayılamayacak mı hiç? daimi suçlu ve 'anlayış gösterilmeyen' arkadaş mı olacağım? nedenlerim olmasa dahi bilinen sevgim neden kalıpların kırılmasına yardım etmiyor hiç? birşeyleri düşünememiş olmak neden hep sevgi eksikliği olan ve gereksiz insan konumuna sokar beni? ben dostlarımın yanında kendi istediğimde olmuyorum ki hiç. ortak zaman bulunduğunda yanlarına gidiyorum; böyle olmasa hep yalnızken ağlıyor olmazdım, kendikendimin doktoru da olmazdım, en mutlu anlarımda bu kadar bozguna uğratılıyor da olmazdım. gerçek yok bu yüzden hiçbir zaman; tarafta. taraf olmak bana bu yüzden güç geliyor, yandaş olmak. çünkü herkes haklı, herkes insan. suçlu yok, haklıda bu ölçüde. ya herkes haklıdır ya da hiçkimse. ne taraftan baktığına göre haklı değişir ; bir taraf olmak bir kalıba girmek istiyorsan. ama reddediyorum bunu ben işte. o yüzden artık kimseye kızmıyor, kimseye sinirlenmiyor, kimseye küsmüyor, kimseye darılmıyorum. kırılmakta artık geçti benden kırılacak bir yanım kalmadı. darmadağınık büyüdüm ben, bütün olamam bu saatten sonra, bütün olmamı beklemeyin , eğer bekleyenim varsa.
duygular demiştim insanın çevresine uyumunu kolaylaştırıyor. işte değişti duygularım çünkü beden anladı artık, o duygularla yaşayamayacağımı. kendikendime zararımın olduğunu.evrim geçirdim de denebilir. ya da bir ekran koruyucusu olmuşumdur. görenler inanmaz bana...

Hiç yorum yok: