Pazar, Temmuz 27, 2008

ne yazmam gerektiğini tam olarak bilmiyorum.
ne rahatlatır ki beni?
sevgi gösterileri mi? yalnızlık mı? arkadaşlar mı? kendim mi???
asla cevap veremiyorum.
çevreme baktığımda artık kimseye güvenmediğimi görüyorum. kimseyi sevmiyorum. en çok da kendimi. o kadar çok eleştiriyorum ki kendimi, ruh halim o kadar dolambaçlı ki, daralıyorum.
ağlamak istiyorum şimdi. daima istediğim gibi.

neden şikayet ettiğimi, neden üzgün olduğumu bile bilmiyorum.
o 'umut' denen illet yok artık harbiden bünyemde neyseki. gerçekten karamsarım artık. yani 'böle böle olacak yaaa, boşuna üzülüyorsun' diyen şahane iç sesim canımı sıkmıyor artık çünkü bir cinayete kurban verdim onu. evet verdim.

içimde durmadan başka birinin bana göstermesini beklediğim ilgiyle yaşıyorum. birilerinin beni düşünmesini bekliyorum. bekliyorum bekliyorum bekliyorum. sonra o insanlardan nefret ediyorum. surat asıyorum, küsüyorum. git burdan diye kovalıyorum onları. bana ilgi gösterenleri beni gerçekten sevenleri de. nerde kaldı dengem? yok evet,
artık yok.

sadece sıkıldım, daraldım kendimden. artık ne yazacağımı bile bilmiyorum. içimden çığlıklar yükseliyor ama boğuklar ne dediklerini anlamıyorum. yalnızca ve yalnızca eleştiriler var etrafımda. kendimden gelen, dostlarımdan gelen eleştiriler.
çünkü dostluk 'Laf koyabilme özgürlüğüdür!'
dolayısıyla alıngansanız yakın dostunuz olmaz, olamaz.
yalnız ve dışlanmış hissederken devamlı kendinizi gerçekten öyle oluverirsiniz.
yalnızım artık ve dışlandım. böyle hissediyorsam neden bu hisleri engellemek için kendimi ikna çabasına gireyim ki? öyle değilse ne değişir ki? böyle hissetmemi nasılsa engellemiyor, o yüzden uğraşmıyorum artık.

sadece unutmam gerek. onu ve o anıları unutmam gerek. beni daha fazla sevecek bir insan olmayacak düşüncesine alışmam gerek. kendime katlanmam gerek. hep yalnızdım , onunlayken de. bunu hatırlamam gerek. diğerleriyle de öyleydim ve bu benim suçum değildi, asla olmadı. kimsenin suçu yoktu ama işte yalnızlığımı değiştirmiyor böyle olması ya da olmaması.
sevmek, hoşlanmak, heyecanlamak istiyorum gene. yaşadığımı hissetmek istiyorum gene.
kısaca, duygularımın ölümünü sağlayanların aksine kendimle 'MUTLU' olabilmem gerek.
zorluyorum kendimi, kusuyorum işte fazlasını. ve bunları nasıl yazacağımı bilmiyorum.
kafam kadar karışık bi yazı oldu galiba ama kalbim kadar şahsi oldu....

Hiç yorum yok: